10 Eylül 2008 Çarşamba

TASPINARLI TEYZELER ŞEZLONGA KARŞI

Anneannem ağa kızıymış at biner ok atar cinsten hep anlatır dururdu bir kadın nasıl olmalı diye..88 yasında rahmetli oldu . Hala herkes otururken biri su istese en hızlı o kalkar mutfaga dogru koşardı herkesin " aaa otur anneee nolurrr "" haykırışları arasında o coktan suyu alır gelir ısteyenin eline tutuştururdu bile .. Hani derler ya erkek gibi kadın diye işte aynen oyle ..


Anneannemle ne zaman konuşsak o bütün kadınların boyle oldugunu soylerdi ben nedense sadece anneannemi tanıdım bu yasima kadar ...Bir de su okulda okutulan tarih kitaplarında mermi tasiyan hatunlar var o zamanlar masal gibi dinlerdik ..Anadolu kadını olmak baska birsey toprak gibi kadın oluyorsun bir ise yarayan...Dusunsene kadın kadın olup erkegıne mermi taşıyor ..Vatan kurtarıyor yeri gelip...

Simdiki hatunlar ne yapıyor peki ?

Sözum meclisten dısarı bir grup var ki beni benden ediyor ..

Baharda cantam sana girsin tutusu ile salına salına yuruyor yaz olunca Bodrum'a gocuyor ..Ver elini Turkbuku ..kapıs kapıs sezlonglar mınderler ..hani yapamadıgımdan degil dalgam pek cok diger kadın gibi yapmak istemedigimden suphesiz ama soyleyince ulu orta mahallenin iskoligi damgası yiyorum pek tabi ..lakin burda sen soyle sen dinle vız gelir rahat rahat soyluyorum iste..

Bodrum demistim donelim sahillere...Turkiyenin arzulanan genc kız ya da olgunlasmaya baslayan kadın modeli tum sıcak gunleri hatta hafif sonbahar ilkbahar esintilerini bile Bodrumda geciriyor ..tak takıstır mayonun uzerıne ayaklarda denize girmekten vazgecirecek kadar bagcikli sandaletler.. gece mi giysem dur ben simdi gıyecegim diye ısrar edilen mayo ustu kombinler .. bikinilerin arasından gecen zincirler boyundan sarkan kolyeler kolda bilezikler kulakta kupeler yuzunde koca gozlukler hayat bana torpil gecti gulusler ve dudaklarından dokulen hep aynı sacma basan -kızımın bu terımıne bayılıyorum- sozcukler ..unutmadan bir de seviyeli iliskiler dokulen saclarını toplayan hizmetciler ..ve daha sen sor ben soyleyeyim haller ..

Gelelim Taspınarlı Teyzelere .. kımdir bu kadınlar ne yapar ne ise yarar yazları kısları nerde yasar hayat onlara onlara hayata ne katar ?

Taspınarlı teyzeler halı dokur her mevsim geleneklerini surdurmek kasabalarını yuceltmek evlerine ekmek getirmek icin..

TASPINAR NERESI DIYENLER ICIN :
Taşpınar Aksaray-Adana yolu üzerinde, Aksaray’a 27 km. uzaklıkta bir kasabadır. Günümüzde Taşpınar merkezde ve çevre köylerde dokunan halılar, Taşpınar halıları adıyla tanınmaktadır. Coğrafik bakımdan Taşpınar, Konya ovasında, çevresine göre yüksek bir tepe üzerine kurulmuştur. Yaklaşık 3000 nüfusludur. Halkın büyük bir bölümü ovada ve Hasan dağı eteklerinde bulunan yaylalarda yaşar. Geçim kaynağı tarım, hayvancılık ve halıdır. Ancak yerleşim yerinin yüksek bir yerde olması ve topraklarının tarıma fazla elverişli olmayışı bölgedeki halıcılığın önem kazanmasını sağlayan bir etkendir. Tarihi kaynaklarda “Taşpınar’ın ilk kez Yavuz Sultan Selim devrinde Azerbaycan’dan gelen bir Türk kavmi tarafından kurulduğu (1515) fakat iklimin elverişsizliği nedeniyle köyü kuranların Taşpınar’ın bugünkü Hatamış bucağına taşıdıktan ve orada Taşpınar mahallesini kurduklarını boş kalan köye de Hasan dağı eteklerindeki bugünkü Tekans köyünde yaşayanlar, Tanzimat’tan sonra gelip yerleştikleri” belirtilmektedir. Buda bugünkü Taşpınar kasabasını 150 sene kadar önce kurulduğunu göstermektedir.

Taşpınar Halıcılığının Tarihçesi
Bazı kaynaklardan 14.yy. da İbn-i Batuta’nın Mısır, Hindistan ve Çine ihraç edildiğini söylediği Aksaray halılarının Taşpınar halısı olduğu iddia edilmekteyse de herhangi bir delil yoktur. Köyün ileri gelen yaşlıları Tekanz köyünden Taşpınar’a geldiklerinde halı ve kilim dokumasını bildiklerini,bunun Taşpınar’da da sürdürdüklerini atalarından duyduklarını söylemekteler ise de o tarihten günümüze gelen halı kilim örneği mevcut değildir. Bugün Taşpınar, Aksaray yöresindeki köyler ve Aksaray’daki camilerde bazı kişilerin evlerinde bulunan Taşpınar halılarının en eskileri 1900yıllanndan öteye gitmektedir.

DONELİM TASPINARLI TEYZELERE
Okumus okumamis ne farkeder hayatta bir ise yaramak icin her zaman bir fırsat var . Ve Taspınarın kadınları nerde yasadıklarından ne gecmisten ne gelecekten bagimsiz halı dokuyarak hayata anlam katarlar ..

YA ONLAR OLMASAYDI
Ya olmasalardı ya onlarda sımdıkı hatunlar gibi cantaları takıp koluna yaylalarda yiyip icip gunes batana dek yatsalardı ya onlarda butun gun magazin haberlerine takılsalardı ya onlarda oturunca popom buyur gym e gitmem lazım deselerdi.. ya bos oturup bos konussalardı ya halı dokumak yerine geyik yapsalardi alısveris yapsalardi ???ya hayatta hıcbır ıse yaramasalardı ..

O zaman nasıl dururlardı bir ise yaramaz yazlık sezlongun karsisinda ellerinde bir kilim bir halı ile...

GIDEREK YOZLASAN TURKIYE de yoldan gecen 10 kısıye sorsak TASPINAR ın neyi meshur diye alacagımız cevap belli : "sezlongu turkbuku sapkası cantası vs' derler gevrek gevrek gulerek .. Hangı TASPINAR bile demeden hemde..

TASPINARLI TEYZELER GENC KIZLAR iyi ki varsınız iyi ki o sezlongta yatan siz degilsiniz de hayat onem kazanıyor sayenızde yoksa TURKIYE nın halıları yerine hayatını sezlong uzerinde geciren kadınları dunyaya acılmak zorunda kalacaktı..

hepinize sevgiler kucak dolusu ..

1 yorum:

Zeynep dedi ki...

"gece mi giysem, dur ben şimdi giyecegim" kadar isabetli bir tespit sanırım son yıllarda hiç yapılmamıştı sevgili pelocan. muhteşem başlangıcını kutluyor, blogunda sılık katsayısını minimuma indireceğinden emin, hayırlı postlar diliyorum. bir dost.